9 Mart 2016 Çarşamba

DEİK, Irak'a Vize Uygulamaları İle İlgili Gerçekleşen Toplantıya İlişkin Gözlemlerim

Türkiye Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakereler çerçevesinde Irak vatandaşlarına vize uygulamaya başlamıştır.

Bu durum, özellikle Iraklı ithalatçılara mal satan Türk ihracatçılarının mağdur olmasına sebep olmuştur.

Şöyle ki, ihracatçıların ortak söylemlerinden Iraklı alıcıların kendileri için çok büyük bir müşteri olduğu gözlemlenmiştir. Emin Taha, 2015 yılında ülkemizden en çok konut alan yabancıların, 250.000 sayısıyla Irak vatandaşları olduğunu belirtmiş, fakat vize uygulaması ile söz konusu sayının ve ihracat rakamlarımızın büyük bir düşüş içinde olduğunu belirtmiştir.

İhracatçılarımızın ifadelerine göre, Irak vatandaşları vize sorunu sebebiyle ülkemize gelememekte ve ihracatçıların satışlarında büyük bir düşüş göze çarpmaktadır.

Söz konusu sorun Libya ve Suriyeli alıcılar içinde geçerlidir.

İhracatçılar söz konusu uygulamaların kendileri için zarar verdiğine, ilgili ülkelerdeki Konsolosluklarımızın ve Büyükelçiliklerimizin kötü hizmet verdiğini, 2 aydır vize bekleyen Iraklı ithalatçılar olduğundan söz etmişlerdir.

Taşımacılıkla ilgili olarak UND’nin de defalarca yinelediği talepler ve söylemler Emin Bey tarafından dile getirilmiştir. Belirttiği hususlar Habur’a alternatif kapının veya Habur sınır kapısının genişletilmesinin biran önce yapılması gerektiğidir. Ayrıca Habur sınır kapısındaki köprünün biran önce tamamlanmasını talep etmiştir. Ayrıca TIR parkı uygulamasının ihracatın yerine ulaşmasını geciktirdiği ve TIR parkı uygulamasının biran önce değiştirilmesi gerektiği hususunu belirtmiştir.

Toplantıda varsa alınan kararlar, Önemli Notlar:

Şunu görüyoruz ki, yıllardır Türk vatandaşları olarak Avrupa Birliğine gidebilmek için vize kuyruklarında büyük zorluklar, hatta aşağılanma duygusu yaşarken, şimdi rol değiştirerek ihracatçımız ve tüccarlarımız için büyük önem taşıyan komşularımıza aynı uygulamaları Türkiye’nin göstermesi gerek Türkiye’nin imajı, gerekse de ihracatımız için kötü sonuçlar doğurabilecektir. Bu çerçevede, Türkiye’nin güvenliği elbette göz önünde bulundurularak, Türkiye’nin vize almak isteyen yabancılara çağdaş, hızlı, profesyonel vize hizmeti sunması, mevcut vize uygulamalarımızın (süreç-kalite) acil detaylarıyla incelenmesi gerekmektedir.


Gereksinimler:
-Konsolosluklarımızda vize personelinin sayısının arttırılması,
-Elektronik vize uygulamasının biran önce hayata geçmesi,

-Vizenin Konsolosluklarımızca verilmesi yerine Avrupa örneğinde olduğu gibi aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleştirilmesi,
-Şu gözlemlenmiştir ki, tüm ihracatçılarımızın Irak'a vize uygulamalarından şikayetçi olduğu aşikar. Fakat Henry Ford'un dediği gibi "Bana sorun getirmeyin, çözüm getirin" ilkesi çerçevesinde tüm kuruluşlar beyin fırtınalarıyla çözüm alternatifleri üzerinde çalışmalı, net planları Bürokratlarımıza değil direkt Dış işleri Bakanımıza ve Başbakanımıza sunmalıdır. Maalesef güzergahımız, hedefimiz Avrupa Birliği olsa da, Avrupa Birliğindeki Resmi Kuruluşlar ve Sivil toplum kuruluşları arasındaki çok güçlü işbirliği, dayanışma, eşitlik hususunda Türkiye'de ilerleme olsa da hala çok gerideyiz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder