25 Ağustos 2016 Perşembe

Olimpiyatlarda Alınan Madalya Sayısı Işığında Türkiye’nin Potansiyelini Nasıl Kullandığına Dair Çalışma

Olimpiyatlarda birçok ülkenin milli marşlarını dinlerken, Türkiye’nin milli marşının bir kez çalınması sizleri de üzmüyor mu?

Bu konuda alınan madalya sayısını nüfusa bölerek, diğer ülkelerin vatandaşlarından ne kadar çok sporcu yetiştirme potansiyeline sahip olduğunu belirlemeye çalıştım.

Zaten aşikarda olsa, ülkemizde Atatürk’ün Zeki, Çevik, Ahlaklı sporcu mottosu ışığında sporcular yetiştirmeliyiz.

Burada asıl iş, elbette ki Gençlik ve Spor Bakanlığının. Her sene ülkemizin olimpiyatların Türkiye’de gerçekleştirilmesi için gösterdiği çabayı ve sonundaki yenilgiyi görmekten çok kişi usandı.

Artık bunun yerine sporcu yetiştirmeye odaklanılmalı. Bununla ilgili Think-Tank’lar kurulmalı, futbol kulüplerine diğer branşlara da yatırım yapmalı şartı konulabilir, özellikle güneydoğu bölgesinde sporcu yetiştirilmesi gibi projelere odaklanılabilir. Örnek proje olarak Rusya Federasyonunda olimpiyat atletlerini, antrenörlerini desteklemek için Olimpiyat Fonu oluşturulmuş. Çeşitli kuruluşlar ve firmalar bu fona katkı veriyor. Kurulduğu yıldan bu yana 9 milyar ruble destek sağladığı belirtiliyor.

Aşağıdaki tabloda ise nüfusun madalya sayısına bölünmesi sonrasında en düşük sayı, ülkenin nüfusuna göre olimpiyat başarısını gösteriyor.


İlk 30’da en başarılı ülke 2.7 milyon nüfusuna rağmen 11 madalya kazanan Jamaika, yani 246.498 kişi içinden bir sporcu çıkma başarısını gösteriyor ülke. Türkiye’den ise madalya sayısına göre 9.8 milyon kişi arasında sadece bir kişi madalya kazanabiliyor.