Olimpiyatlarda
Alınan Madalya Sayısı Işığında Türkiye’nin Potansiyelini Nasıl Kullandığına
Dair Çalışma
Olimpiyatlarda
birçok ülkenin milli marşlarını dinlerken, Türkiye’nin milli marşının bir kez
çalınması sizleri de üzmüyor mu?
Bu konuda alınan
madalya sayısını nüfusa bölerek, diğer ülkelerin vatandaşlarından ne kadar çok
sporcu yetiştirme potansiyeline sahip olduğunu belirlemeye çalıştım.
Zaten aşikarda olsa, ülkemizde Atatürk’ün Zeki, Çevik, Ahlaklı sporcu mottosu ışığında sporcular yetiştirmeliyiz.
Burada asıl iş, elbette
ki Gençlik ve Spor Bakanlığının. Her sene ülkemizin olimpiyatların Türkiye’de
gerçekleştirilmesi için gösterdiği çabayı ve sonundaki yenilgiyi görmekten çok
kişi usandı.
Artık bunun
yerine sporcu yetiştirmeye odaklanılmalı. Bununla ilgili Think-Tank’lar
kurulmalı, futbol kulüplerine diğer branşlara da yatırım yapmalı şartı
konulabilir, özellikle güneydoğu bölgesinde sporcu yetiştirilmesi gibi projelere
odaklanılabilir. Örnek proje olarak Rusya Federasyonunda olimpiyat atletlerini, antrenörlerini desteklemek için Olimpiyat Fonu oluşturulmuş. Çeşitli kuruluşlar ve firmalar bu fona katkı veriyor. Kurulduğu yıldan bu yana 9 milyar ruble destek sağladığı belirtiliyor.
Aşağıdaki tabloda ise nüfusun madalya sayısına bölünmesi sonrasında en düşük sayı, ülkenin nüfusuna göre olimpiyat başarısını gösteriyor.
Aşağıdaki tabloda ise nüfusun madalya sayısına bölünmesi sonrasında en düşük sayı, ülkenin nüfusuna göre olimpiyat başarısını gösteriyor.
İlk 30’da en
başarılı ülke 2.7 milyon nüfusuna rağmen 11 madalya kazanan Jamaika, yani 246.498
kişi içinden bir sporcu çıkma başarısını gösteriyor ülke. Türkiye’den ise
madalya sayısına göre 9.8 milyon kişi arasında sadece bir kişi madalya kazanabiliyor.