Sayın Başbakan Binali YILDIRIM'ın Rusya seyahati ve konuşulacak konular önümüzdeki dönemde Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkilere ışık tutacaktır.
Bu kapsamda, Rus Parlamentosunda yayınlanan sonuç toplantısının ve basın konferansının tam çevirisi aşağıdadır.
D. Medvedev- Bu, Sayın Başbakan
Yıldırım’la ilk buluşmamız, dahası ilişkilerimizde zorlu dönem yaşanmasından
sonra hükümetin başıyla ilk buluşmamız. Bunu olumlu bir şekilde geçirme
şansımız var. Bugün gündemde olan ticari-ekonomik, insani konuların geniş bir
biçimde Başbakan’la tartışma konusu olacağını umuyoruz.
Tarihimizde
Türkiye’yle ticaret ilişkilerimiz çok fazlaydı ama bu hem objektif hem de sübjektif
nedenlerden dolayı azaldı. Bunu arttırmak için fırsatlarımız var, büyük
projeleri ortak uygulamak zorundayız. Bu toplantının amacı ekonomik, yatırım ve
insani işbirliğine ek bir ivme kazandırmaktır. Başbakan’a hoş geldiniz diyorum.
Sizinle tanıştığıma memnun oldum. Türk heyetinin Rusya Federasyonu’nda başarılı
bir konaklama geçirmesini diliyorum.
Hoş geldiniz!
B. Yıldırım- Çok teşekkürler
Başbakanım. Sizinle tanışma şansım olduğu için çok mutluyum. Devletlerimiz
arasındaki ilişki sor bir süreci atlattı ve bu negatif deneyimden sonra
ilişkilerimizi daha fazla geliştirme stratejileri planlıyoruz.
Türkiye ve Rusya
arasındaki ikili ilişkilerin önemi yanında ülkelerimizin terörizme karşı
savaşması ve barışı sağlaması da önemli.
Ticari-ekonomi,
kültürel ve diğer alanlarda çalışmaya devam etmeli kaybettiğimiz zamanı
insanlarımız için telafi etmeliyiz. Ağustos ayında bu yönde ilk adımlar
atılmıştı, fakat adım adım giderek ve hızımızı arttırarak devam etmeliyiz.
D. Medvedev- Meslektaşım Türkiye
Başbakanı Sayın Binali Yıldırım’la konuştuk. Geniş bir konu yelpazesini
değerlendirdik; ticaret ve yatırım enerji (petrol, gaz ve nükleer gibi) ve
sanayi sorunları, ileri teknoloji, tarım, turizm kısacası bugün ilişkilerimizi
inceledik.
İki ülkenin de
hükümetlerine göre böyle toplantılar daha önce olmamıştı. Ülkelerimiz
arasındaki ilişkiler ekonomi sektöründe dinamik bir şekilde gelişmiştir. En
yüksek İşbirliği Konseyi de dâhil olmak üzere bütün mekanizma kuruldu.
İlişkimizdeki son zamanlarda oluşmuş sorunlara rağmen kayıp olmadığını
belirtmek gerekir. İlişkilerimizde oluşmuş zorlukların üstesinden gelmeye,
karşılıklı yarar sağlayan projeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu
aşamada en önemli şey ticaret ve ekonomi ortaklığı mekanizmasını yeniden
başlatmaktır. Hala çalışır halde fakat sürekli büyümeye dönmek gerekmektedir.
Geçtiğimiz iki yıl içinde toplam ciro siyasi ve genel ekonomik nedenlerden
dolayı azaldı.
Gelecek sene
kazandırmaya başlayacak olan yatırımlar dâhil finansal ortaklığı ve ekonomi
ortaklığında yeni ayarlamaları da tartıştık. İleri teknoloji alanında dâhil
olmak üzere çeşitli projeleri finanse edecek, sadece ülkemizde değil üçüncü
ülkelerde de işe yarayacaktır.
Müzakerelerde “Türk
Akımı” gibi çok önemli projeler konuşuldu. Kısa bir zaman önce Türk
Parlamentosu ilgili yasayı onayladı. (2 Aralık 2016) Sonrasında Cumhurbaşkanı
Erdoğan Rusya ile olan “Türk Akımı” anlaşmasını onayladı. Bu önemli bir
olaydır. Bizim tarafımızda onaylama süreci en kısa zamanda tamamlanacaktır. Hükümetimiz
toplantısında belgeler incelenecek ve bütün gerekli onaylama prosedürleri
gerçekleştirilecektir.
Türkiye’nin ilk
nükleer santrali Akkuyu’nun Rus tasarımıyla yapılmasını da tartıştık. Umuyorum
ki yakında projeyi stratejik proje statüsüne atamak için gerekli belgeler
verilecektir. Türk meslektaşlarımız siyasi kararın verildiğini ama onaylanması gerektiğini
bildirdi. Bu projeyi hızlandırır ve yatırımcıların dikkatini çekecektir.
Farklı konular da
tartışıldı. İnsani işbirliğinin geliştirilmesi dahil olmak üzere özellikle
tarımsal işbirliği, kalite kontrol ve diğer alanlar tartışıldı.
Rusya-Türkiye
ilişkilerinde çok zor bir sayfayı çevirdiğimize eminim, yeni bir temel üzerinde
daha ileriye gidebiliriz.
B. Yıldırım- Gelişmeler sıcak,
dostça bir atmosferde gerçekleşti. Son yıllar iki ülke arasındaki ilişkiler
için çok zor oldu. Ama yeni bir sayfa açtık ve geleceğe odaklanmalıyız.
2 Kasım 2015’teki
ilişki düzeyini yükseltmeliyiz. Bunu yapmak için gerekli siyasi irademiz var.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Vladimir Putin de bunun için çalışıyor ve
gelecekte bu hedeflere ulaşacağız; enerjiden ulaşıma, turizmden kültür ve
tarıma her türlü alanda. Ticari-ekonomik ve kültürel bağların geliştirilmesini
ayrıntılı bir şekilde tartıştık. Bakanlarımız temasal sorunları tartışma
şansını elde etti. Önümüzdeki dönem çalışmalarıyla ilgili karara vardılar.
Büyük bir
mutlulukla Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin uzun bir tarihi
olduğunu not etmek isterim. Ticari ve ekonomik bağları güçlendirme
niyetindeyiz. Bunu yapmak için gerekli kapasite ve iradeye sahibiz. En önemli
şeyse planlarımızın uygulanmasıdır. Biz ve her iki cumhurbaşkanı da özellikle
enerji sektöründe bunların uygulanmasını takip edeceğiz. Türkiye ve Rusya doğal
gaz alanındaki önemli projeleri stratejik ortaklık ruhu içinde
gerçekleştirecektir. Gündemdeki “Türk Akımı” ve “Mavi Akım” ile birlikte hızlı
kararlar veriyoruz ve bu kararların verilmiş olması bizi tatmin ediyor.
Akkuyu nükleer
enerji alanı bizim için stratejik bir alandır. Bu çerçevede, bu projenin
hızlandırılmasına yönelik kararlar alınacaktır. Cumhuriyetimizin yıl dönümünde,
100ncü yılında, birkaç güç üretimi merkezlerinin daha işleme girmesini
istiyoruz. Enerji Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır.
Son yıllarda
işbirliğimizin olduğu birkaç alanda iş hacmi düşüşü olmuştur. Dış ticaret
cirosunun 100 milyar dolara ulaşma gibi çok büyük bir hedefimiz var. 36 milyar
dolara ulaştık. Bu demektir ki önümüzdeki dönemde üzerimize düşen büyük bir iş
var. 100 milyar dolar ticaret hedefine ulaşabiliriz. Bunun için kısıtlamaları
kaldırmak, vize rejiminin
basitleştirilmesi, iş hacminin artması için gerekli adımlar atılmalıdır.
Bütün bu olumlu adımlar ilişkimizin gelişimine olumlu etki yapacaktır.
Sadece
ticari-ekonomik değil, kültür alanında da birçok ortak ilgi alanımız var.
Turizm alanında çok olumlu ilişkilerimiz var, iki halkın dostluğu ve karşılıklı
çıkarlarımız çerçevesinde turizmi eski oranlarına çıkarmayı hedefliyoruz. Bütün
sorunları çözecek güçteyiz ve karşımızda herhangi bir engel olmayacak.
İlişkilerimizde gördüğümüz olumlu tempo beni oldukça mutlu ediyor. Umuyorum ki
insanlarımız arasındaki ilişkilere daha da olumlu katkı yapacak.
Soru : TASS Haber Ajansı, Andrey Blashkevich, Sorum iki
başbakana. Türk akımının Avrupa’da inşası hususunu da görüştünüz mü? Ve diğer
proje Akkuyu. Ne zaman vergi avantajı sağlamak adına bu projeye stratejik yatırım
statüsü verilecek? Bu projede Rusya kendi hissesini satabilecek mi ve bu
projeyle ilgilenmeleri adına hangi Türk şirketlerinin projeye dâhil olması
konuşuldu?
Medyedev :
“Türk akımı”
projesinin devam etmesini konuştuk, bütün bunlar olumlu bir çerçevede
konuşuldu. Şunu kast ediyorum ki, her iki tarafın da “Türk Akımı” için iradesi
var, parlamentolarca projenin onaylanması, onay için gerekli yasanın imzalanması.
Bu bize projenin gerçekleşmesi için güven veriyor. Rusya Federasyonunda ilgili
yasanın onaylanma süreci için harekete geçiyoruz.
İş bundan sonra
planlanan süreçte devam edecektir. Projenin iki halkası bulunmaktadır. Her
halkada yıllık 15.75 milyar küp gaz akışı. İlki iç talebi karşılamak üzere
Türkiye ayağı. İkincisi Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak gaz. Şu anda
görüşmeler dağıtım ağının nerede olacağı ve bunun hangi yöntemde
gerçekleştirileceği, eğer devam ederse ki bundan eminim bu Avrupa’nın yararına
olacaktır. Çünkü bu dağıtım güzergâhlarının çeşitlendirilmesi anlamına
gelecektir.
Bu başka bir
dağıtım ağıyla rekabet anlamına gelmemektedir. “Türk Akımı” Avrupa pazarındaki
mevcut hatlara göre alternatif anlamına gelmekte ve Avrupalı tüketicileri olası
risklere korumak anlamına gelmektedir.
Akkuyu projesi ile
ilgili olarak ise bu konuyu bugün detaylarıyla konuştuk. Bu konuşmalardan biri
de projeye stratejik statüsü verilmesi idi. Partnerlerimiz bize güvence verdi
ve bunun en kısa zamanda gerçekleşeceğini bildirdi. Bu projeye yatırımcı olarak
katılmak isteyenleri çekecektir.
Öte yandan, projenin
temel koşulları devam etmektedir. Hisselerin güncel oranda dağıtılması. Bu
anlamda proje Rusya içinde benzersiz bir projedir. Hatırlatmak isterim ki bu
proje 2010 yılında Türkiye’yi ziyaretim esnasında doğdu. Fakat bilinen
sebeplerle proje planlanandan çok daha yavaş ilerliyor. Bugün şunu söylüyoruz
ki, bu projeyi hızlandırabiliriz, Atom istasyonunun ilk bloku Cumhuriyetin 100.
Yılı, 2023’de faaliyete hazır hale gelebilir.
Binali YILDIRIM :
Meslektaşım tüm
detayları verdi. Bütün görüşlerine katılıyorum. Özellikle Akkuyu projesiyle
ilgili olarak. Bu projenin statüsünü stratejik yapmaya karar verdik. Ve bu
kesinlikle olacaktır. Geri kalan lisanslarla ile ilgili olarak geri kalan
süreçleri hızlandıracağız. Hızı düşürecek hiçbir şey olmasını istemiyoruz.
Projenin zamanında gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Türk Akımı
ile ilgili olarak, çok yakın bir zamanda proje imzalandı ve Parlamento’dan
geçti. Şu anda Rus Tarafında da onayını bekliyoruz. “Türk Akımı” sadece Rusya
ve Türkiye ile ilgili değildir. Avrupa’nın enerji güvenliği için çok büyük bir
önemi vardır ve bu proje bölgesel bir projedir. Bu proje, Rusya ve Türkiye
arasında gelişme ve stratejik partnerliğin gelişmesine imkân vermiştir.
Soru : Ülkelerin başkanları ticareti 100 milyar dolara
ulaştırma hedefi koydu. Türk uzmanların Rusya’da çalışması hususunda kararlar
alındı mı? Bu yönde olumlu adımlar atılacak mı?
Türk uzmanların
Rusya’da çalışması. Bu üzerinde mutabakata varmamız gereken meselelerden
biridir. Demin 100 milyar dış ticaret hedefi üzerinde konuştunuz. Bu benim 2010
yılında Türkiye’yi ziyaretim sırasında konulmuş bir hedeftir. Biz şundan yola
çıkmıştık, dış ticaret rakamları 50 milyara yaklaşıyor ve önümüzdeki 5 yıl
içinde 100 milyar dolara ulaşma planlarımız vardı. Fakat ekonomik olarak değer
kaybı, makroekonomik durumlar, ayrıca malum bazı politik gelişmeler bu hedefe
ulaşmamıza engel oldu. Fakat daha önce belirttiğimiz projeler ülkelerimiz
arasındaki ilişkileri genişletecek ve 100 milyar dolar hedefine ulaşacağız.
Bu konular dışında,
birçok entegre proje hususunda da görüştük. Bu ticaretimizi geliştirecektir.
Ortaklıkla ilgili
olarak ise Rus pazarında çalışmak konusunda, şu anda ülkemizde bir takım
kısıtlamalar var, fakat Türkiye’den gelen uzmanlar konusunda birçok kısıtlama
kaldırıldı. Bunun dışında 2018 yılında gerçekleştirilecek futbol dünya kupası
gibi büyük projelere gelecek uzmanlarla ilgili ülkemiz açısından bir sorun yok.
Bu konuda
ilerlemeye hazırız fakat bazı alanlarla ilgili mütekabiliyet konusu var.
Avrasya Birliğindeki durumu da düşünmeliyiz. Yabancı işçi konusundaki kararlar
sadece iki hükümet arasında değil, tam işlevle çalışan Avrasya Birliği
düzeyinde de konuşulmaktadır.
Bu kapsamda, Türk
partnerlerimiz Avrasya Birliğindeki üyelerle de görüşmelidir.
Soru : RİA Novosti : Sayın Yıldırım’a bir sorum olacak.
2017’de Rusya’dan Türkiye’ye turistik dalganın eski seviyesine gelmesini
düşünmek çok optimistik. Artan terörizm tehlikesi düşünüldüğünde ülkenize gelen
Rus turistlerin güven içinde tatil geçirmesini sağlamak üzere yaptıklarınız
nelerdir?
Rusya’dan
Türkiye’ye gelen turist sayısında bir yıl önce büyük bir başarı kazanmıştık.
Geçtiğimiz yıldan itibaren gelen turist sayısında büyük bir düşüş oldu. Fakat
umuyorum ki 2017 yılında eski orana geri gelme durumunu göreceğiz.
Şunu belirtmek
isterim ki, güvenlik ve terör tehlikesi sadece ülkemizde değil, tüm dünyada
olan bir sorun olup, hiçbir ülke terörizme karşı sigortalı değildir.
İstenmeyen bir
durumun olmaması için ilgili önlemleri ve tüm gerekli girişimleri gerçekleştiriyoruz,
ülkelerimiz ve ilgili özel kuvvetler organları arasında bilgi değişimleri
gerçekleştiriliyor.
Ayrıca ilgili
fiziksel güvenlik önlemleri de alınmaktadır. Üç gün önce Sayın Lavrov’da
Antalya’da idi. Türk meslektaşları ile bu konuyu konuştu. Bu plandan kimsenin
şüphesi olmasın, değerli konuklarımızın güvenliği için tüm önlemler
alınmaktadır. Konuklarının güvenliğini sağlamak Türk hükümetinin görevidir. Bu
plandan kimsenin şüphesi olmasın.
Soru : Suriye konusunun iki ülke içinde büyük önemi var.
Suriye’nin yeni bir konsültasyon sistemi üzerinde konuştunuz mu? Ateşkes kararı
Rusya Federasyonu bloke edildi. Bu konu konuşuldu mu?
Elbette Suriye’yi
konuştuk. Aslında bu konu öncelikle Cumhurbaşkanlarının yetkisinde olan bir
konu. Son zamanlarda konuyla ilgili birçok telefon görüşmesi gerçekleştirdiler.
Bu özel konuşmalarda Suriye konusu ön plana çıkmıştı. Bizde Sayın Başbakan ile
bu konuyu konuştuk. Suriye’nin normalleşme süreci ülkelerimizin öncelikli
hedeflerinden birisidir. Bölgenin yararınadır. Şu anda Suriye çok zor bir
durumun içinde. Suriye’nin geleceğini belirlerken ülkenin iç diyaloğu en
önemlisidir. Sorunu çözecek çözüm Suriyelilerin kendileri tarafından
hazırlanmalıdır.
Terörizm ve
terörist güçlerle çatışma dâhil olmak üzere insani durumu ve diğer konuları
konuşacak olursak, cumhurbaşkanları, askeri ve diğer organlarla direkt olarak
diğer ülkelerle de direkt konuşmalar ve görüşmeler başladı. Bunun daha önce
gerçekleştiğini söyleyemeyiz. Bu tür diyaloglar çok yararlıdır. Fakat şu anda
görüşmeler tam anlamıyla yürüyor ve hepimiz terörist tehlikenin varlığı
hususunda hem fikiriz. Şundan eminim ki bu diyalog Türkiye ve Rusya arasında
devam edecek. Buna tüm gerekli ilgili kurumların iletişimi de dâhildir. Bunu
biz bugün Sayın Başbakan ile görüştük.
Binali Yıldırım :
Bu konudaki
iletişim ve işbirliği şu anda en düzeyde sürmektedir. Rus askeri ve diplomatik
güçleriyle çok verimli bir işbirliğini destekliyoruz. Elbette ki, Halep’teki
insanlık dramının bitmesini istiyoruz, orada bulunan insanların insani
yardımların ulaşmasını istiyoruz. İki tarafta bunun için çaba harcıyor. Bunun
dışında terörist ve sivillerin birbirinden ayrı olarak değerlendirilmesi de
hayati bir meseledir. Bu bağlamda, bu meseleyle ilgili Türkiye’de çalışmalar
sürmektedir. Türkiye bu tehdidi önlemek istemektedir. Öte taraftan,
ülkelerinden kaçan insanların ülkelerine geri dönebilmek için aynı şartların
oluşmasına çabalıyoruz. Bu kapsamda, Fırat Kalkanı operasyonumuz devam
etmektedir. Suriye sorunun bitmesi çok yakındır ve bu doğrultuda gerekli
adımlar atılmaktadır.