9 Aralık 2016 Cuma

Türkiye ve Rusya Başbakanları, Binali Yıldırım ve Dmitri Medvedev Basın Bülteni



Sayın Başbakan Binali YILDIRIM'ın Rusya seyahati ve konuşulacak konular önümüzdeki dönemde Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkilere ışık tutacaktır.

Bu kapsamda, Rus Parlamentosunda yayınlanan sonuç toplantısının ve basın konferansının tam çevirisi aşağıdadır.

D. Medvedev- Bu, Sayın Başbakan Yıldırım’la ilk buluşmamız, dahası ilişkilerimizde zorlu dönem yaşanmasından sonra hükümetin başıyla ilk buluşmamız. Bunu olumlu bir şekilde geçirme şansımız var. Bugün gündemde olan ticari-ekonomik, insani konuların geniş bir biçimde Başbakan’la tartışma konusu olacağını umuyoruz.

Tarihimizde Türkiye’yle ticaret ilişkilerimiz çok fazlaydı ama bu hem objektif hem de sübjektif nedenlerden dolayı azaldı. Bunu arttırmak için fırsatlarımız var, büyük projeleri ortak uygulamak zorundayız. Bu toplantının amacı ekonomik, yatırım ve insani işbirliğine ek bir ivme kazandırmaktır. Başbakan’a hoş geldiniz diyorum. Sizinle tanıştığıma memnun oldum. Türk heyetinin Rusya Federasyonu’nda başarılı bir konaklama geçirmesini diliyorum.

Hoş geldiniz!

B. Yıldırım- Çok teşekkürler Başbakanım. Sizinle tanışma şansım olduğu için çok mutluyum. Devletlerimiz arasındaki ilişki sor bir süreci atlattı ve bu negatif deneyimden sonra ilişkilerimizi daha fazla geliştirme stratejileri planlıyoruz.

Türkiye ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin önemi yanında ülkelerimizin terörizme karşı savaşması ve barışı sağlaması da önemli.

Ticari-ekonomi, kültürel ve diğer alanlarda çalışmaya devam etmeli kaybettiğimiz zamanı insanlarımız için telafi etmeliyiz. Ağustos ayında bu yönde ilk adımlar atılmıştı, fakat adım adım giderek ve hızımızı arttırarak devam etmeliyiz.

D. Medvedev- Meslektaşım Türkiye Başbakanı Sayın Binali Yıldırım’la konuştuk. Geniş bir konu yelpazesini değerlendirdik; ticaret ve yatırım enerji (petrol, gaz ve nükleer gibi) ve sanayi sorunları, ileri teknoloji, tarım, turizm kısacası bugün ilişkilerimizi inceledik.

İki ülkenin de hükümetlerine göre böyle toplantılar daha önce olmamıştı. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler ekonomi sektöründe dinamik bir şekilde gelişmiştir. En yüksek İşbirliği Konseyi de dâhil olmak üzere bütün mekanizma kuruldu. İlişkimizdeki son zamanlarda oluşmuş sorunlara rağmen kayıp olmadığını belirtmek gerekir. İlişkilerimizde oluşmuş zorlukların üstesinden gelmeye, karşılıklı yarar sağlayan projeler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu aşamada en önemli şey ticaret ve ekonomi ortaklığı mekanizmasını yeniden başlatmaktır. Hala çalışır halde fakat sürekli büyümeye dönmek gerekmektedir. Geçtiğimiz iki yıl içinde toplam ciro siyasi ve genel ekonomik nedenlerden dolayı azaldı.

Gelecek sene kazandırmaya başlayacak olan yatırımlar dâhil finansal ortaklığı ve ekonomi ortaklığında yeni ayarlamaları da tartıştık. İleri teknoloji alanında dâhil olmak üzere çeşitli projeleri finanse edecek, sadece ülkemizde değil üçüncü ülkelerde de işe yarayacaktır.

Müzakerelerde “Türk Akımı” gibi çok önemli projeler konuşuldu. Kısa bir zaman önce Türk Parlamentosu ilgili yasayı onayladı. (2 Aralık 2016) Sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya ile olan “Türk Akımı” anlaşmasını onayladı. Bu önemli bir olaydır. Bizim tarafımızda onaylama süreci en kısa zamanda tamamlanacaktır. Hükümetimiz toplantısında belgeler incelenecek ve bütün gerekli onaylama prosedürleri gerçekleştirilecektir.

Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu’nun Rus tasarımıyla yapılmasını da tartıştık. Umuyorum ki yakında projeyi stratejik proje statüsüne atamak için gerekli belgeler verilecektir. Türk meslektaşlarımız siyasi kararın verildiğini ama onaylanması gerektiğini bildirdi. Bu projeyi hızlandırır ve yatırımcıların dikkatini çekecektir.

Farklı konular da tartışıldı. İnsani işbirliğinin geliştirilmesi dahil olmak üzere özellikle tarımsal işbirliği, kalite kontrol ve diğer alanlar tartışıldı.

Rusya-Türkiye ilişkilerinde çok zor bir sayfayı çevirdiğimize eminim, yeni bir temel üzerinde daha ileriye gidebiliriz.


B. Yıldırım- Gelişmeler sıcak, dostça bir atmosferde gerçekleşti. Son yıllar iki ülke arasındaki ilişkiler için çok zor oldu. Ama yeni bir sayfa açtık ve geleceğe odaklanmalıyız.

2 Kasım 2015’teki ilişki düzeyini yükseltmeliyiz. Bunu yapmak için gerekli siyasi irademiz var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Vladimir Putin de bunun için çalışıyor ve gelecekte bu hedeflere ulaşacağız; enerjiden ulaşıma, turizmden kültür ve tarıma her türlü alanda. Ticari-ekonomik ve kültürel bağların geliştirilmesini ayrıntılı bir şekilde tartıştık. Bakanlarımız temasal sorunları tartışma şansını elde etti. Önümüzdeki dönem çalışmalarıyla ilgili karara vardılar.

Büyük bir mutlulukla Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin uzun bir tarihi olduğunu not etmek isterim. Ticari ve ekonomik bağları güçlendirme niyetindeyiz. Bunu yapmak için gerekli kapasite ve iradeye sahibiz. En önemli şeyse planlarımızın uygulanmasıdır. Biz ve her iki cumhurbaşkanı da özellikle enerji sektöründe bunların uygulanmasını takip edeceğiz. Türkiye ve Rusya doğal gaz alanındaki önemli projeleri stratejik ortaklık ruhu içinde gerçekleştirecektir. Gündemdeki “Türk Akımı” ve “Mavi Akım” ile birlikte hızlı kararlar veriyoruz ve bu kararların verilmiş olması bizi tatmin ediyor.

Akkuyu nükleer enerji alanı bizim için stratejik bir alandır. Bu çerçevede, bu projenin hızlandırılmasına yönelik kararlar alınacaktır. Cumhuriyetimizin yıl dönümünde, 100ncü yılında, birkaç güç üretimi merkezlerinin daha işleme girmesini istiyoruz. Enerji Bakanlığımız gerekli adımları atmaktadır.

Son yıllarda işbirliğimizin olduğu birkaç alanda iş hacmi düşüşü olmuştur. Dış ticaret cirosunun 100 milyar dolara ulaşma gibi çok büyük bir hedefimiz var. 36 milyar dolara ulaştık. Bu demektir ki önümüzdeki dönemde üzerimize düşen büyük bir iş var. 100 milyar dolar ticaret hedefine ulaşabiliriz. Bunun için kısıtlamaları kaldırmak, vize rejiminin basitleştirilmesi, iş hacminin artması için gerekli adımlar atılmalıdır. Bütün bu olumlu adımlar ilişkimizin gelişimine olumlu etki yapacaktır.

Sadece ticari-ekonomik değil, kültür alanında da birçok ortak ilgi alanımız var. Turizm alanında çok olumlu ilişkilerimiz var, iki halkın dostluğu ve karşılıklı çıkarlarımız çerçevesinde turizmi eski oranlarına çıkarmayı hedefliyoruz. Bütün sorunları çözecek güçteyiz ve karşımızda herhangi bir engel olmayacak. İlişkilerimizde gördüğümüz olumlu tempo beni oldukça mutlu ediyor. Umuyorum ki insanlarımız arasındaki ilişkilere daha da olumlu katkı yapacak.

Soru : TASS Haber Ajansı, Andrey Blashkevich, Sorum iki başbakana. Türk akımının Avrupa’da inşası hususunu da görüştünüz mü? Ve diğer proje Akkuyu. Ne zaman vergi avantajı sağlamak adına bu projeye stratejik yatırım statüsü verilecek? Bu projede Rusya kendi hissesini satabilecek mi ve bu projeyle ilgilenmeleri adına hangi Türk şirketlerinin projeye dâhil olması konuşuldu?


Medyedev :
“Türk akımı” projesinin devam etmesini konuştuk, bütün bunlar olumlu bir çerçevede konuşuldu. Şunu kast ediyorum ki, her iki tarafın da “Türk Akımı” için iradesi var, parlamentolarca projenin onaylanması, onay için gerekli yasanın imzalanması. Bu bize projenin gerçekleşmesi için güven veriyor. Rusya Federasyonunda ilgili yasanın onaylanma süreci için harekete geçiyoruz.

İş bundan sonra planlanan süreçte devam edecektir. Projenin iki halkası bulunmaktadır. Her halkada yıllık 15.75 milyar küp gaz akışı. İlki iç talebi karşılamak üzere Türkiye ayağı. İkincisi Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşacak gaz. Şu anda görüşmeler dağıtım ağının nerede olacağı ve bunun hangi yöntemde gerçekleştirileceği, eğer devam ederse ki bundan eminim bu Avrupa’nın yararına olacaktır. Çünkü bu dağıtım güzergâhlarının çeşitlendirilmesi anlamına gelecektir.

Bu başka bir dağıtım ağıyla rekabet anlamına gelmemektedir. “Türk Akımı” Avrupa pazarındaki mevcut hatlara göre alternatif anlamına gelmekte ve Avrupalı tüketicileri olası risklere korumak anlamına gelmektedir.

Akkuyu projesi ile ilgili olarak ise bu konuyu bugün detaylarıyla konuştuk. Bu konuşmalardan biri de projeye stratejik statüsü verilmesi idi. Partnerlerimiz bize güvence verdi ve bunun en kısa zamanda gerçekleşeceğini bildirdi. Bu projeye yatırımcı olarak katılmak isteyenleri çekecektir.

Öte yandan, projenin temel koşulları devam etmektedir. Hisselerin güncel oranda dağıtılması. Bu anlamda proje Rusya içinde benzersiz bir projedir. Hatırlatmak isterim ki bu proje 2010 yılında Türkiye’yi ziyaretim esnasında doğdu. Fakat bilinen sebeplerle proje planlanandan çok daha yavaş ilerliyor. Bugün şunu söylüyoruz ki, bu projeyi hızlandırabiliriz, Atom istasyonunun ilk bloku Cumhuriyetin 100. Yılı, 2023’de faaliyete hazır hale gelebilir. 

Binali YILDIRIM :
Meslektaşım tüm detayları verdi. Bütün görüşlerine katılıyorum. Özellikle Akkuyu projesiyle ilgili olarak. Bu projenin statüsünü stratejik yapmaya karar verdik. Ve bu kesinlikle olacaktır. Geri kalan lisanslarla ile ilgili olarak geri kalan süreçleri hızlandıracağız. Hızı düşürecek hiçbir şey olmasını istemiyoruz. Projenin zamanında gerçekleşmesi için elimizden geleni yapacağız. Türk Akımı ile ilgili olarak, çok yakın bir zamanda proje imzalandı ve Parlamento’dan geçti. Şu anda Rus Tarafında da onayını bekliyoruz. “Türk Akımı” sadece Rusya ve Türkiye ile ilgili değildir. Avrupa’nın enerji güvenliği için çok büyük bir önemi vardır ve bu proje bölgesel bir projedir. Bu proje, Rusya ve Türkiye arasında gelişme ve stratejik partnerliğin gelişmesine imkân vermiştir.

Soru : Ülkelerin başkanları ticareti 100 milyar dolara ulaştırma hedefi koydu. Türk uzmanların Rusya’da çalışması hususunda kararlar alındı mı? Bu yönde olumlu adımlar atılacak mı?

Türk uzmanların Rusya’da çalışması. Bu üzerinde mutabakata varmamız gereken meselelerden biridir. Demin 100 milyar dış ticaret hedefi üzerinde konuştunuz. Bu benim 2010 yılında Türkiye’yi ziyaretim sırasında konulmuş bir hedeftir. Biz şundan yola çıkmıştık, dış ticaret rakamları 50 milyara yaklaşıyor ve önümüzdeki 5 yıl içinde 100 milyar dolara ulaşma planlarımız vardı. Fakat ekonomik olarak değer kaybı, makroekonomik durumlar, ayrıca malum bazı politik gelişmeler bu hedefe ulaşmamıza engel oldu. Fakat daha önce belirttiğimiz projeler ülkelerimiz arasındaki ilişkileri genişletecek ve 100 milyar dolar hedefine ulaşacağız.

Bu konular dışında, birçok entegre proje hususunda da görüştük. Bu ticaretimizi geliştirecektir.

Ortaklıkla ilgili olarak ise Rus pazarında çalışmak konusunda, şu anda ülkemizde bir takım kısıtlamalar var, fakat Türkiye’den gelen uzmanlar konusunda birçok kısıtlama kaldırıldı. Bunun dışında 2018 yılında gerçekleştirilecek futbol dünya kupası gibi büyük projelere gelecek uzmanlarla ilgili ülkemiz açısından bir sorun yok.

Bu konuda ilerlemeye hazırız fakat bazı alanlarla ilgili mütekabiliyet konusu var. Avrasya Birliğindeki durumu da düşünmeliyiz. Yabancı işçi konusundaki kararlar sadece iki hükümet arasında değil, tam işlevle çalışan Avrasya Birliği düzeyinde de konuşulmaktadır.

Bu kapsamda, Türk partnerlerimiz Avrasya Birliğindeki üyelerle de görüşmelidir.

Soru : RİA Novosti : Sayın Yıldırım’a bir sorum olacak. 2017’de Rusya’dan Türkiye’ye turistik dalganın eski seviyesine gelmesini düşünmek çok optimistik. Artan terörizm tehlikesi düşünüldüğünde ülkenize gelen Rus turistlerin güven içinde tatil geçirmesini sağlamak üzere yaptıklarınız nelerdir?

Rusya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında bir yıl önce büyük bir başarı kazanmıştık. Geçtiğimiz yıldan itibaren gelen turist sayısında büyük bir düşüş oldu. Fakat umuyorum ki 2017 yılında eski orana geri gelme durumunu göreceğiz.

Şunu belirtmek isterim ki, güvenlik ve terör tehlikesi sadece ülkemizde değil, tüm dünyada olan bir sorun olup, hiçbir ülke terörizme karşı sigortalı değildir.

İstenmeyen bir durumun olmaması için ilgili önlemleri ve tüm gerekli girişimleri gerçekleştiriyoruz, ülkelerimiz ve ilgili özel kuvvetler organları arasında bilgi değişimleri gerçekleştiriliyor.

Ayrıca ilgili fiziksel güvenlik önlemleri de alınmaktadır. Üç gün önce Sayın Lavrov’da Antalya’da idi. Türk meslektaşları ile bu konuyu konuştu. Bu plandan kimsenin şüphesi olmasın, değerli konuklarımızın güvenliği için tüm önlemler alınmaktadır. Konuklarının güvenliğini sağlamak Türk hükümetinin görevidir. Bu plandan kimsenin şüphesi olmasın.

Soru : Suriye konusunun iki ülke içinde büyük önemi var. Suriye’nin yeni bir konsültasyon sistemi üzerinde konuştunuz mu? Ateşkes kararı Rusya Federasyonu bloke edildi. Bu konu konuşuldu mu?

Elbette Suriye’yi konuştuk. Aslında bu konu öncelikle Cumhurbaşkanlarının yetkisinde olan bir konu. Son zamanlarda konuyla ilgili birçok telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. Bu özel konuşmalarda Suriye konusu ön plana çıkmıştı. Bizde Sayın Başbakan ile bu konuyu konuştuk. Suriye’nin normalleşme süreci ülkelerimizin öncelikli hedeflerinden birisidir. Bölgenin yararınadır. Şu anda Suriye çok zor bir durumun içinde. Suriye’nin geleceğini belirlerken ülkenin iç diyaloğu en önemlisidir. Sorunu çözecek çözüm Suriyelilerin kendileri tarafından hazırlanmalıdır.

Terörizm ve terörist güçlerle çatışma dâhil olmak üzere insani durumu ve diğer konuları konuşacak olursak, cumhurbaşkanları, askeri ve diğer organlarla direkt olarak diğer ülkelerle de direkt konuşmalar ve görüşmeler başladı. Bunun daha önce gerçekleştiğini söyleyemeyiz. Bu tür diyaloglar çok yararlıdır. Fakat şu anda görüşmeler tam anlamıyla yürüyor ve hepimiz terörist tehlikenin varlığı hususunda hem fikiriz. Şundan eminim ki bu diyalog Türkiye ve Rusya arasında devam edecek. Buna tüm gerekli ilgili kurumların iletişimi de dâhildir. Bunu biz bugün Sayın Başbakan ile görüştük.

Binali Yıldırım :
Bu konudaki iletişim ve işbirliği şu anda en düzeyde sürmektedir. Rus askeri ve diplomatik güçleriyle çok verimli bir işbirliğini destekliyoruz. Elbette ki, Halep’teki insanlık dramının bitmesini istiyoruz, orada bulunan insanların insani yardımların ulaşmasını istiyoruz. İki tarafta bunun için çaba harcıyor. Bunun dışında terörist ve sivillerin birbirinden ayrı olarak değerlendirilmesi de hayati bir meseledir. Bu bağlamda, bu meseleyle ilgili Türkiye’de çalışmalar sürmektedir. Türkiye bu tehdidi önlemek istemektedir. Öte taraftan, ülkelerinden kaçan insanların ülkelerine geri dönebilmek için aynı şartların oluşmasına çabalıyoruz. Bu kapsamda, Fırat Kalkanı operasyonumuz devam etmektedir. Suriye sorunun bitmesi çok yakındır ve bu doğrultuda gerekli adımlar atılmaktadır.





7 Aralık 2016 Çarşamba

Fidel Castro



- Ben devrime başladığımda yanımda sadece 82 kişi vardı. Devrimi tekrarlamak gerekirse 15 hatta 10 kişi bile yeterdi. 10 kişi ve tamamıyla inanç. Kaç kişi olduğunuzun önemi yok. Önemli olan inanmak ve düzgün bir planınız olmasıdır.

- Benim kalbim çeliktendir.

- Ben tıraş olmaya vakit harcamam, ki bu yaklaşık günde 15 dakika sürer. Yılda bir kaç gün tasarruf ederek, bunu daha önemli işler yapmak için harcıyorum.

- Ülkemiz manevi anlamda bir cennettir. Defalarca söylediğim üzere ben cehennemde hayatta kalmaya çalışmaktansa, cennette ölmeyi tercih ederim.

- Beni sorgulayabilirsiniz. Bunun bir değeri yok, çünkü tarih beni haklı çıkaracaktır.

- Ülkelerinde milyonerler ve dilenciler varken, siyahiler insan yerine konulmazken,kadınlar kendilerini satarken, yüz binlerce Latin Amerikalı aşağılanırken ve sömürülürken, Kim? Amerikalı liderlere insan haklarından bahsetme hakkını veriyor.

- Başarı, azim ve sabır demektir.

- Bir adamın kalbindeki kadın; kutsal ve bozulamaz bir saygının kaynağıdır.

- Modern dünyanın hiçbir sorunu güçle, global, teknolojik ve askeri, çözülemez, güvenliği garanti edemez.

- Çıkarlar ve silah üreticilerinin büyük miktardaki karları, insan ırkının daha da zalimce ve hunharca katledilmesine sebep oluyor.

- Dünya, Amerika'nın patlatmaya hazır olduğu bir barut fıçısında yaşıyor.

-  Başkalarını korumak için savaşamayan, kendisini korumak için savaşamaz.

- Amerika bizim ile uzlaşmaya çalışıyor. Ancak Amerika'da siyahi bir lider ve Roma'da Latin Amerikalı bir Papa olduğu zaman.

- İdealleri olmayan bir hayat hiçtir. Bunun mücadelesini vermekten daha güzel bir mutluluk olamaz.