10 Haziran 2016 Cuma

Büyük Sushi Ustası Jiro, Bir Meslek Nasıl Mucizeye Dönüşür!

Bu dünyaya Türk olarak gelmesem ve bir ülkede doğmayı seçme imkanım olsa Japon olmak isterdim.

Bu çalışkan, saygılı millet, zamanında Amerika’ya kafa tutmuş, üzerine dünyanın en büyük felaketini yaşamış, çalışkanlıkları ve bir ada ülkesi olarak tutumluluklarını çalışma hayatına ve prensiplerine yansıtarak küllerinden yeniden doğmuş, çok sevdiğim bir ulus.

Sony’nin kurucusu Akio Morita’dan sonra ikinci tanıştığım, kültürünün ve ulusunun tüm özelliklerini, çalışkanlığını yansıtan ikinci asil karakter Sushi Ustası, Jiro Ono.

Jiro şu anda 90 yaşında, Tokya’da küçük bir sushi restoran işletiyor, restoranın küçüklüğüne rağmen restoranı ve sushileri dünya çapında ünlenmiş, hakkında film çekilmiş, Japonya’da ilk defa meşhur Michelin 3 yıldızını alan, dünyanın yaşayan en iyi sushi ustası olarak anılıyor.

Hakkında belgesel şeklinde çekilen film ise, oldukça etkileyici, çalışma hayatını, prensiplerini, ailesini, arkadaşlarıyla röportajları içeriyor, Jiro’nun başarısının sırlarını açıklamaya çalışıyor.

Nasıl mesleğinin en iyisi oldu, ona kim yardım etti, makalede bu konu üzerinde durulacak.

İşini Sevmelisin!

Jiro diyor ki : “Mesleğini seçtikten sonra kendini o işe tamamıyla adamalısın. Mesleğine aşık olmalısın. Hiçbir zaman yaptığın işten şikayet etmemeli, hayatını, mesleğinde mükemmeliyete ulaşmaya çalışmalısın.

Bu başarıya ulaşmanın ve evrensel kabulün yoludur.”

Jiro mesleğinde tatmini yaşayan, her gün işini yapmaktan büyük keyif alan, kutsanmış bir usta. Bu enerji, ilerlemiş yaşına rağmen ona her gün tam zinde kalkarak işine gitme gücünü veriyor.

O hayalindeki işi bulmak için romantik bir maceraya atıl demiyor, O seçtiğin işi sev diyor.

Bu evlilikte olduğu gibi bilinçli olarak yaptığın mesleğe karşı sevgiyi, fedakarlığı ve saygıyı üretmen. Bu durum büyük bir alevle başlayan fakat heyecanını kaybedince hemen sonlandırılan evlilikler gibi.

Jiro’ya göre gerçek sevgiyi bulabilmek için ona hayatını adamalısın.

Genelde iki türlü meslek seçimi var. Başından sonuna kadar tutkuyla bağlanılan, yada sadece para kazanmak için. Bu yüzden bazıları büyük bir memnuniyetle çalışırken, bazıları da bilinçsiz bir şekilde mesleğine yıllarını verip, emekli olup, hayatını yaşamak istiyor.

Her gün sadece para kazanmak için çalıştığımız mesleğimize sevgiyle bağlanmaya çalışsak ne olur? Bu hayatımızın kalitesini ve büyük ıstırapla beklediğimiz tatillerin ve hafta sonlarını beklentilerini tümüyle değiştirir.

Kişiliğinizi ortaya çıkarın, birtakım şeyleri basitleştirin ve mesleğinizde derine inin

Sushi- terim olarak basit bir gıda, Jiro bu minimalizmi yeni bir seviyeye getirdi, sadece sushi üretme tekniğiyle değil, fakat menüsüyle de. Diğer benzer restoranların aksine Jiro başka öğünler sunmuyor, her gün 20 tür sushi sunuyor. Restoran’da menü sadece sushi ve 10 kişilik yer var.

Bu durum onların müşterilere daha iyi hizmet etmesine ve onlara odaklanmalarına, yüksek kalitede sushi yapmalarına imkan veriyor. Müşterilere mümkün olduğu kadar iyi hizmet verilmeye çalışılıyor ki, müşterinin sağ veya sol eline kullandığına dikkat edilerek, servis buna göre gerçekleştiriliyor.

Yoshikazu Jiro’nun büyük oğlu aynı restoranda şef olarak çalışıyor ve babasına yardım ediyor. Her gün aynı ve tek şeyi tekrarladıklarını ifade ediyor. Temel olarak sürekli aynı şeyi yaparak, mükemmeliyete ve ustalığa ulaşıyorlar.

Bu kural Jiro’nun hayatında da aynen devam ediyor.  Her gün beklerken ve metro’da aynı koltukta oturuyor. Tatilleri ve hafta sonlarını sevmiyor ve işine mümkün olduğunca hızlı dönmeye çalışıyor.

Buna iş hayatında mesleki derinlik deniyor. Her gün aynı ve şeye odaklanarak, tamamıyla yaptığınız işe fokuslanmak. Bu yetenek ve ısrarlı çalışma sonucunda işinizle ilgili geniş bir yaratıcılığın kapısını açıyor.

İşinize olan aşk, fedakârlık ister!

“İşe olan tutkuyu” bir kez daha açalım. Bazılarının düşüncesine göre sevdiğiniz işi yaparsanız, güçlüklerden uzakta olursunuz, bütün hayatınız kolay ve basit olur. Bu durum aslında öyle değil. Sevdiğiniz iş siz özellikle başlangıç etabında çok zorlu olur. Bu yolda büyük bedeller ödemeye hazır olmalısınız. Sevdiğiniz işi yaparken çok zorlu süreçlerden geçeceksiniz, fakat ısrarla devam sonucunda mükafatını da göreceksiniz.

Jiro örneğini incelersek, işi onu çocuklarından ayırdı, çocukları onsuz büyüdü diyebiliriz. Evlendiğinde tam yokluktan başladı ve fakirlikle mücadele etti. Çünkü hiçbir birikimi yoktu. Çocuklarının bir koka-kola içebilmek için 1 ay boyunca para biriktirmesi gerekiyordu.

Bugün durum değişti. Jiro’nun çocuklarıyla mükemmel bir ilişkisi var. Sanatını çocuklarına öğretti. Fakat bu zirveye ulaşmak için fedakarlıkla dolu yıllar geçirmek ve çok çalışmak zorunda kaldı.


Jiro’nun kutsandığı bu noktada ustalığa ulaşması hızlı kararlar ve 9 saatlik mesai ile ulaşılabilecek bir seviye değil. Ağır, konsantre ve bazı durumlarda acı çekme derecesinde çalışarak ulaşılabilecek bir nokta.

Hayallerinin mesleğine ulaşmak, sadece mesleğinle evlenirsen ve ona hayatını adarsan, mükafatını görebileceksin.

Jiro’nun hikayesi bize mesleğinize olan aşk ve fedakarlıkla yüksek seviyelere ulaşılabileceğini, iş hayatında başarıya ulaşmak için hızlı başarı formülleri olmadığını gösteriyor.

Bu fikre belki itiraz edebilirsiniz, hatta Jiro’nun filmini izlerken de bunun üzerinde düşünebilirsiniz. Tavsiye olunur, oldukça ilham verici.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder